15 Mayıs 2014 Perşembe

Soma için

*Sabahtan beri tepemizde helikopterler. vatandaşı düşman ilan edip,gazlayan, coplayan,      hatta ve hatta acısı olan kadına yumruk atan başbakan.

*3 günlük ulusal yas ilan edip, olayı bitireceğini sanıyor. Bu madenciliğin fıtratında var diyor  ya. Senin insafın vicdanın yok, Muz cumhuriyeti olduğunu iyice ilan etti.

*Niçin şehit? kömür için mi şehit oldu bu insanlar, yoksa iktidar tarafından özelleştirilen bu  maden ocağının çok daha fazla para kazanması için mi? Bu kaçıncı katliam?

*Güya kadına şiddetle mücadele edilecekken, başbakan kadına şiddet uyguluyor.

*Devlet vatandaşına iç savaş ilan etmiş. bugün bunu iyice gördük.

*Taner Yıldız ihmal varsa kimsenin gözünün yaşına bakmayız diyor.O zaman kes biletini ve    çekip gidin.

*Tekmeci müsteşar, tekmesinden sonra terfi eder!

ok yakında maden katliamı hakkında; ileri demokrasiye yapılmak istenen bir darbe girişimi  diye    nitelerse şaşırmam.

roni ülkesi: kara vicdanlarını örtmek için, kendisine ak parti ismini veriyor.

11 Mayıs 2014 Pazar

ANNEME ÖZLEM

Yağmur yağdı, yer ıpıslak. Neticede ben de kötüyüm işte. Bütün giden sevdiklerimi düşünürken, Karşıyaka'ya bakıyorum. Biliyorum o apartmanlar, sokaklar, caddeler, taşıtlar insan dolu. Ama nedense bana sanki Efes Antik Şehrinin yalnızlığını ve hüznünü anımsatıyor. Sanki hiç kimse yok bomboş binalar. Bir tane bile insan yokmuş gibi. Denizde balık, yosun, hiçbir canlı yokmuş gibi. Tuhaf bir yalnızlık duygusu. 
İnsanın sevdikleri gidince gerçekten azalıyor. Sonra o azalmışlıkla bir şekilde yaşamaya alışıyorsun, alışmayıp ne yapacaksın ki? Mecbursun.
Neden yapılır bu anneler günleri, neden? Anneleri olmayan, uzun yıllar önce gitmiş olanların yüreğini burkmak için mi? Annelerine hediye alanları, beraber yemek yiyenleri, kahvaltıya gidenleri izlemek için mi? Biz çok mutluyuz, ya siz hanfendi?
Biz de çok mutluyuz. Evet efendim, öyleyiz.
Öyle anne babanın evlatları olduğumuza, sevdiklerimizin değerli, ve bizi çok sevdiklerini, severek gittiklerini bilmek acı verse de, bunlarla mutlu oluyoruz. İyi ki diyoruz ve boğazımız düğüm düğüm oluyor.
Bugün ne oldu böyle? Radyoda hep eski yılların, beraber dinlediğimiz şarkıları. Ah o yıllar, o yıllar. Ben mi yaşadım o yılları? Yoksa gördüklerim bir rüya mıydı? Tatlı tatlı bir rüya görürken, rüyam kabusa mı döndü?
Bu günler yasaklansın? Biz daha çok yalnızlığımızı kat be kat hüznümüz üstümüze çöreklenmesin.
Sanki unuttuğumuz var mı? Bu kadar haksızlık fazla değil mi?
Doğum ve ölüm.
Efes ve yaşayan şehirler. Efes'e gittiğinizde bir zamanlar neler yaşanmış demiyor musunuz? Burada neler yaşanmış, ya o antik kentte günümüz insanlarıyla dolaşmanın hüznü? Bir mezarın üstünde dolaşır gibi, geçmişte yaşananların üstünde poz vermek.
Kimse kimsenin acısını bilemez. Tarifini yapamaz. Anlatılır, anlaşılacak şeyler değil bunlar.


8 Mayıs 2014 Perşembe

Taner Abi'me

Taner Abim benim, Milliyet Blog sayesinde tanıştığım dostum, abim. Bu kadar iyi, mert yürekli bir insan olur mu? Oluyormuş. Bütün iyi olan insanlar gibi erkenden gittin. Milliyet Bloga iyi ki girmişim, iyi ki senin gibi değerli, iyi yürekli, mert insanı tanımışım. Sadece seni tanımak için bile orada bulunduğuma şükrettim.
Hala bu satırları yazarken senin bu dünyadan gittiğine inanamıyorum. Hastalığını hep atlatacağına inandım, içimde hep umut vardı, tedavin belki uzun sürecek ama atlatacaksın diye düşünüyordum. 
Ah abim, bir kere karşılaşamadık seninle, oturup bir bardak çay içemedik. Keşke geçtiğimiz yaz İstanbul'a gelseydim benim dost abim. Birbirimizi görmesek de çok sevdim seni. İyi ki sesini duydum, iyi ki telefonda az da olsa görüştük abim. O konuşmaların hiç kulağımdan gitmeyecek. 
Boğazım düğüm düğüm, bir gün bu satırları yazacağım hiç aklıma gelmezdi. Sen hayatını dolu dolu yaşamış, aklına, zekana, en önemlisi de yüreğine gıpta ettiğim bir insandın. Hayatım boyunca tanıdığım insanların en hasıydın. Gerçekten insandın Taner Abim. Neredesin artık, nerelerdesin? 
Evvelsi gün telefonuma mesaj çektiğinde öyle sevinmiştim ki, içim daha umutlanmıştı. İyileşecek, iyileşecek dedim içimden. Ama olmadı. Senin gibi bir insanı tanıdığım için mutlu ama bir kere bile göremeden kaybettiğim için bir o kadar da üzgünüm. İnsanlara özellikle çocuklara olan sevgin şefkatin gerçekliğin beni şaşırtıyordu kimi zaman. Sen iyiler iyisi dosttun. 
Senin için böyle geçmişten bahseder gibi bahsetmek öyle zor ki, sanki masal gibi. Sanki dünyaya dokundun ve geçtin. Taner Abim benim. Seni hiç bir zaman unutmayacağım, konuşmalarını, sevgini, yüreğini, dostluğunu. Senin bunca iyiliğine karşın gittiğin yerde çok iyi olduğuna inanıyorum. Taner Abimsin benim.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...