Bu fotoğrafı facede gördüm. Kahretsin.
Orhan
Pamuk'un İstanbul isimli “hatırlarını ve şehri” anlattığı
kitapta, 16. yüzyılda bir belediye başkanının, adamın birinin
sırtına hatırı sayılır bi yük yükleyip, bir ağaca
bağladığından bahsediyor.
İçimden
neden ki, diye sorduğumda, at arabasıyla yük taşımacılığı yapan
adamın, sırtında yüküyle hayvanı bir ağaca bağlayıp,
kendisinin de karşıdaki bir kahveye gidip kumar oynamasının neden
olduğunu yazıyor.
İçimden
“ohhhh iyi yapmış” dedim. Ruhuna methiyeler ekledim o belediye
başkanının.
Bir ağaca, atı yüküyle bağlayıp, kendisi kumar oynuyorsa bu adamda
empati duygusu gelişmemiştir. Bu duygunun eskaza gelip yerleşeceği
de yok. Belli ki hödüğün teki. En iyisi duyguyu içine
sokuvermek.
Evet
bu kısasa kısa değil, empati duygusu verme çalışmasıdır.
Şimdi
sabah sabah da bi manyak adamın deli gibi içtikten sonra, bi ağaca
toslamış. Bunda iyi taraf kimseye bir şey olmaması. Kötü taraf
ise ağacın gördüğü zarar. Yahu bakar mısınız, bu körkütük
adama da bir şey olmamış. Bugün trafik canavarı dediğimiz
herifler, içerler içerler, kendilerinden başka herkese zarar
verirler. Kiminin ölümüne, kiminin yaralanmasına neden olur.
Madem
içiyorsun iç, zıbar sonra da. Ne bok yemeye araba kullanıyorsun.
Sallandırcaksın
Taksim Meydanı'nda demeyeceğim. Bascaksın 1.500 tl ceza, bak
içtikten sonra araba kullanıyor mu?
Herkes
her istediğini yapıyor. “Mala geleceğine, cana gelsin” deyimi
ilke edinildiğinden (hayır deyimi yanlış yazmadım) hareket
serbestisi olan bi ülkede yaşıyoruz.
Bu
sorumsuzluğu yapan hiç ceza almıyor, sorumsuzluğun bedelini
ödeyen ödediğiyle kalıyor.
Bu
böyleyken böyle olduğundan, hayvana hiç bir şekilde önem
verilmediği gibi, kimileri bu olanlara ebleh ebleh “ehe ehe ehe”
diye gülüyor.
ASM
==> Açılımını yüksek sesle yapabilirsiniz.
Not:
Merhaba
Baharın gelmesiyle birlikte, Konak Meydanında Bahri Baba metro çıkışında, semt pazarlarında ve okul önlerinde civciv satışı yapılıyor. Bu konuyla ilgili bir zabıta görevlisini uyardığımda bana cevabı "alaylı şekilde gülümsemek" oldu! Üstelik onlarca zabıta memurları sadece Konak Meydanı girişinde öbekleşmiş kıraathane havasındalar. Hiç bir şekilde denetim göremiyorum. Pet shop larda hayvanların tuvalet ihtiyacı oluşmasın diye, yemek ve su vermeden daracık kafeslere kapatılarak eziyet ediliyor. Biliyorsunuzdur; geçtiğimiz günlerde İstanbul Kadıköy Belediyesi bu konuyla ilgili denetim yaptı ve usule aykırı satış yapan pet shop lardan hayvanları topladı. İzmir'de civcivlerin bu şekilde satışı ve canlı hayvan satışı yapılan yerlere hiç bir denetim yapılmayacak mı? Lütfen bu konuyla ilgili belediyenizin duyarlılığını rica ediyorum.
Bu notu da Konak Belediye Bşk. Hakan Tartan'ın sayfasına mesaj olarak gönderdim. Bakalım sonuç ne olacak?