21 Nisan 2013 Pazar

Duyarsızlara empati dersleri olmalı



                                Bu fotoğrafı facede gördüm. Kahretsin.
                                         


Orhan Pamuk'un İstanbul isimli “hatırlarını ve şehri” anlattığı kitapta, 16. yüzyılda bir belediye başkanının, adamın birinin sırtına hatırı sayılır bi yük yükleyip, bir ağaca bağladığından bahsediyor.
İçimden neden ki, diye sorduğumda,  at arabasıyla yük taşımacılığı yapan adamın, sırtında yüküyle hayvanı bir ağaca bağlayıp, kendisinin de karşıdaki bir kahveye gidip kumar oynamasının neden olduğunu yazıyor.
İçimden “ohhhh iyi yapmış” dedim. Ruhuna methiyeler ekledim o belediye başkanının.
Bir ağaca, atı yüküyle bağlayıp, kendisi kumar oynuyorsa bu adamda empati duygusu gelişmemiştir. Bu duygunun eskaza gelip yerleşeceği de yok. Belli ki hödüğün teki. En iyisi duyguyu içine sokuvermek.
Evet bu kısasa kısa değil, empati duygusu verme çalışmasıdır.
Şimdi sabah sabah da bi manyak adamın deli gibi içtikten sonra, bi ağaca toslamış. Bunda iyi taraf kimseye bir şey olmaması. Kötü taraf ise ağacın gördüğü zarar. Yahu bakar mısınız, bu körkütük adama da bir şey olmamış. Bugün trafik canavarı dediğimiz herifler, içerler içerler, kendilerinden başka herkese zarar verirler. Kiminin ölümüne, kiminin yaralanmasına neden olur.
Madem içiyorsun iç, zıbar sonra da. Ne bok yemeye araba kullanıyorsun.
Sallandırcaksın Taksim Meydanı'nda demeyeceğim. Bascaksın 1.500 tl ceza, bak içtikten sonra araba kullanıyor mu?
Herkes her istediğini yapıyor. “Mala geleceğine, cana gelsin” deyimi ilke edinildiğinden (hayır deyimi yanlış yazmadım) hareket serbestisi olan bi ülkede yaşıyoruz.
Bu sorumsuzluğu yapan hiç ceza almıyor, sorumsuzluğun bedelini ödeyen ödediğiyle kalıyor.
Bu böyleyken böyle olduğundan, hayvana hiç bir şekilde önem verilmediği gibi, kimileri bu olanlara ebleh ebleh “ehe ehe ehe” diye gülüyor.
ASM ==> Açılımını yüksek sesle yapabilirsiniz.


Not:
Merhaba

Baharın gelmesiyle birlikte, Konak Meydanında Bahri Baba metro çıkışında, semt pazarlarında ve okul önlerinde civciv satışı yapılıyor. Bu konuyla ilgili bir zabıta görevlisini uyardığımda bana cevabı "alaylı şekilde gülümsemek" oldu! Üstelik onlarca zabıta memurları sadece Konak Meydanı girişinde öbekleşmiş kıraathane havasındalar. Hiç bir şekilde denetim göremiyorum. Pet shop larda hayvanların tuvalet ihtiyacı oluşmasın diye, yemek ve su vermeden daracık kafeslere kapatılarak eziyet ediliyor. Biliyorsunuzdur; geçtiğimiz günlerde İstanbul Kadıköy Belediyesi bu konuyla ilgili denetim yaptı ve usule aykırı satış yapan pet shop lardan hayvanları topladı.  İzmir'de civcivlerin bu şekilde satışı ve canlı hayvan satışı yapılan yerlere hiç bir denetim yapılmayacak mı? Lütfen bu konuyla ilgili belediyenizin duyarlılığını rica ediyorum. 

Bu notu da Konak Belediye Bşk. Hakan Tartan'ın sayfasına mesaj olarak gönderdim. Bakalım sonuç ne olacak?

2 yorum:

Sevgi dolu bir dünya bu dedi ki...

Hayvan haklarına hiç riayet edilmiyor,edene de manyak gözüyle bakılıp alay ediliyor malesef:/
resmi görünce şok oldum.arabanın üstüne bağlayanı görmüştüm de bu kadarına pes doğrusu...açıkcası hayvan hastanesinde çalışmış olmama rağmen ki ameliyatlarda ve tüm tedavi aşamalarında bulundum,hayvanlara yapılan bu tip muameleleri gösteren resim ve videoları izleyemiyorum,çok etkileniyorum,psikolojim bozuluyor!yıllar önce derisi için katledilen hayvan videosu izlemiştim yanlışlıkla:((hala aklıma geldikçe mahvoluyorum..benim de hayvanlarım var,ama sevdiğim için bakıyorum onlara..menfaat için değil,şehirde yaşayamaz sokakta barınamazlar diye evime aldım kedilerimi..onlar rahat girip çıksın diye griş kat ev tutuyorum hep..herşey onlar için..

Nerde Trak Orda Bırak dedi ki...

Bende doğrusu bu fotoğrafı görünce inanamadım. Bunu yapan insan! çocuğunu da döver, karısını da döver, tecavüz de eder. Nasıl böyle vicdansız ve akılsız oluyorlar anlayamıyorum. Bende sizin gibi çok kötü oluyorum bu tür fotolardan ama yine de koydum. Sizin gibi hayvanseverlerin çok çok olmasını diliyorum.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...