28 Ağustos 2014 Perşembe

Faytona binme, Atlar ölüyor


Prens adaları demişler ama bakmayın siz prens mrens adaları dendiğine. Her şey zıttıyla var olduğunu kanıtlamak istercesine bu isim verilmiş sanki.
Prens adaları Bizans zamanında devlet adamlarının sürgün yeriymiş. 1800 lerden itibaren yerleşim yeri ve sayfiye olarak kullanılmaya başlanmış.
Eeee zaman 1800 ler, at arabası yani faytonla taşıt aracı olmuş. Günümüze kadar.
Başlangıçta bugünkü kadar zulmeden faytoncu var mıydı bilemem ama son yıllarda fayton, atlara işkence aracı adeta. Adalar artık devlet adamlarının değil, atların sürgün yeri oldu. Nerdeyse “atların da gözüne mil çekin çok para vereceğiz” dense bunu bile yapacak hale gelmişler.
Açlıktan kaburgaları sayılan biçare atların çektiği faytona binebilmek için insanlar da sıraya giriyorlar. İnsanlar ne zaman bu kadar bakar kör ya da vicdansız oldu bilmiyorum.
İnsanı hayvandan ayıran özellik nedir? Konuşabilmesi mi? Yapmayın, hayvanlar da kendi aralarında konuşuyorlar. İnsanın düşünüp, hayvanın düşünememesi mi? Hadi gidin işinize. Nasıl da düşünmez insanlar olduk çıktık. Her gün sabah 8 akşam 6 sonrası tv karşısında geçirilen zamanla mı düşünür olduk. Ne düşünür, ne düşünür? Hepimiz birer filozofuz mübarek. Filozofluğu bırakın, şu hayvanlara yaptığımız işkenceyi bile düşünemez, göremez olduk.
İnsanı hayvandan ayıran özellik araç gereç yapabilmesidir bence. İnsana en yakın hayvan olan maymun dahil araç gereç yapamaz.
İnsan araç gereç  yapar da sonuçta ne olur? Her ürün mal ve hizmet haline gelerek pazara açılır. Sonra para kazanır. Pardon istifler mi demeliydim yoksa çok para ya da çok az para  vicdanını mı kurutur ya da para kazanamadığı için ömrünü ah vah ederek mi geçirir.
Para kazanmak ve hayatını devam ettirebilmek için çeşitli mal ve hizmetler piyasaya sürer. Bu araçlar işkence eder etmez hiç umrunda bile olmaz. Hatta belki de diğer canlılara ve kendi türüne işkence ettikçe kendi gücünün çok olduğuna kanaat getirip kendisine tapar duruma gelip, kompleksli ve zavallı durumunu aşmaya çalışır.
Her gün Adalar’daki atların dayanılmaz fotoğrafları geliyor faceye. Artık insana dair hiç bir şeye şaşırmıyorum. İnsandır yapar.
Atları aç bırakıp sıcağın altında yokuş yukarı haddinden fazla yük yükleyerek yokuş yukarı kamçılaya kamçılaya ölmesine göz yumuyorlar. Dediklerine göre bu Adalar denizlerinin altında yüzlerce at ölüsü balıklara yem olmuş, siz sıcak kumlardan serin sulara atlayıp kulaç atarken. Bilseydiniz bir kaç metre aşağıda atların kemikleri,  girer miydiniz o denize? Hijyene önem verenler bir adım geri atarlar, amann sencediler, "offf bugün hava çok sıcakkk yaaaa, nappimmm kardeş, yüzcem tabii" derdi bir çokları.
Faytoncular diyelim insanı hayvandan ayrıan özellik olan para kazanmaya, ev araba v.s şeyler almaya bankaya çalışmak için vicdanlarını körleştirmiş ama ya belediyeler.
Denetimsiliğin ve kuralsızlığın ahtopat gibi her yeri sardığı memlekette hayvanlar nasibini fazlasıyla alıyor.  Son üç ayda bakımsızlıktan, açlıktan, hastalıktan 100 at ölmüş.
Teknoloji gelişmiş. Ama bi nostaljimiz var canım, atları öldüre öldüre faytonlardan para kazanalım ve biz de binelim ve mal haline gelmiş bu kara parçasında buzul buzul olmuş hislerimizle insan özelliğimizi kaybederek, mal haline gelip, piyasaya ayak uyduralım.

Adalar’da yapılan fayton işkencesine son demek için 30 Ağustos 2014  
Buluşma 15.30 Bostancı Adalar İskelesi
Eylem 17.00 Büyükada iskelesi önü

2 yorum:

RABİA SERTELİ dedi ki...

Bu konuyla ilgili bu sabah gazetede bir haber vardı. Adalar Belediyesi topu İBB'ye atıyordu. İBB Atlar için yerler yapmış ama denetlemiyormuş. Eğer hayvan haklarıyla ilgili bir ihlal varsa sade vatandaş bile en azından olaya müdahale edip, at sahibini ikaz eder, azarlar. Adalar Belediyesinin hiçbir şey yapmaması bana tuhaf geldi. Zavallı atlar, siyasete kurban gidecekler. İstanbul dışında olmasaydım ben de gelmek isterdim. Başarılar diliyorum. Sevgilerimle...

Nerde Trak Orda Bırak dedi ki...

İBB ye geçen sene elektrikli fayton önerisi yapılmış fakat reddetmişler. Adadaki faytoncular gerçek Adalı esnafı değil, sanırım bu işte büyük paralar dönmeye başladıktan sonra mafya bu işe el atmış. En önemlisi de denetim hiç bi şekilde yok. Adalılar atlara yapılan bu işkenceye müdahale edince faytoncular tarafından tehdit ediliyormuş. Belediyelerin acil müdahale etmesi lazım. Umarım pazar günkü eylem sonucu atlar bu kötü durumdan kurtulur. Teşekkür ederim, sevgilerimle...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...