Aklın
almayacağı bir yasa çıkarmaya çalışan vicdansızlara, o yasayı
çanlarına tıkamak için bugün Konak ykm önünden Gündoğdu
Meydanı'na kadar yürüdük.
Yurt
çapında kırk bin kişi yürümüş.
Doğrusu
ya, Konak Meydanı'na doğru giderken kalabalık az gibi geldi ve
beklediğimden az sayıda insan var diye içim buruldu.
Neyse
ki tahmin ettiğim gibi olmadı ve baya bir kalabalıktık. Konak Ykm
nin önünde her zaman kulağı küpeli sokak köpekleri olur. Ne
gelen geçen görür onları, ne de onlar gelen geçenlere aldırır.
Sanki aralarında gizli bir anlaşma varmışcasına...
O
köpeklerin gözlerine bakıp da etkilenmeyen var mıdır acaba çok
merak ediyorum. Ne saldırırlar, ne de havlarlar. Ama bugün onların
mekanlarının yanında insanlar bağıra çağıra ıslıklarla
geçerken rahatsız edildiklerini düşünüp onlar da, havladılar.
Ne kadar ironik bir durumdu. Sanki onlar da bunca insanın yasaya
karşı duruşlarını anlamış da, onlar da katılmak ister gibi
geldi.
İnsanlar
birbirini, dillerine giydirdikleri kibarlık, arkadaşlık, dostluk,
sevgililik gibi giysilerle yedikleri yetmiyormuş gibi hayvanları da
yiyorlar. Bu cümle bozuk mu oldu? Evet, zaten insanlar hayvanların
etini yiyerek beslenir, -sanki tek beslenme çeşidi buymuşcasına-
birbirlerini yiyerek de sakat ruhlarını beslerler. Evet bugün
acımasız günümdeyim. O kadar sinir oluyorum ki. Gezegenin en
üstündeki canlı çeşidi biziz ya! Neden bizmişiz?
Düşünüyormuşuz... vay beee...
Bir
kibir, bir kibir.
Neyse
insanlar hayvanları sadece beslenme amacıyla öldürmüyor. Av
sporu yapıyorlar efendim. Ne spor ama? Sonra deri ve kürk
giyiyorlar. Hem 21. yy a gel, hem de ilk çağdaki giysiler giyin.
Sonra yetmiyor hayvan ticareti yap. Öfff ya gerçekten o kadar
daralıyorum ki anlatamam.
Şimdi
de Hayırsızada benzerini doğal yaşam alanı denen yerlerde
yapmaya çalışıyorlar.
Nasıl
insanlık, nasıl yüce varlık olmak. Ha bir hayvanı öldürmüşsün,
ha insanı. Eğer bir hayvanın gözüne bakıp da o gözlerdeki
anlamı göremeyen kişi, insan değil robottur.
Robotlar
sarmış koltukları.
Hayvanlara
tecavüz eden mahlukatlar ortalıkta gerim gerim insanım diye
geziniyor, onlara ceza veren yasalar yok.
Ne
kadar kötü.
Çok
eskide kalmış bir arkadaşımın öldüğünü öğrendim. Aslında
ilk çalıştığım işyerindeki arkadaşımdı. İşyerini
değiştirdiğinizde herkesin yollarının bir daha kesişmeyecek
türden olanlardan. Çalıştığımız süre içinde gayet efendi ve
seviyeli biriydi. Önceki gün bir köpeğe çarpmamak için kaza
yapıp öldüğünü gazeteden öğrendim. 9 ay önce çocuğu olmuş.
Şimdi bilmediğimiz bir yerde...
Hayat
ne kadar kötü be usta, ne kadar hem de...