7 Temmuz 2013 Pazar

Geçen hafta olanlar


Bizim apartmanın sıva ve boya işleri destan haline geldi. 1.5 ay önce saçımı hem kestirip, hem de kısa bulduğum için söylene söylene eve geldiğimizde, patt diye bu sıva işleri çıkmıştı. Hala da tamamlanmış değil. Bölüm 2 apartman sıva ve boyası bayramdan sonra arka cepheyle devam edecek. Brezilya dizisi kıvamında! 
1 gün sonra Gezi olayları başladı. Ve her şeyin ne önemsiz olduğunu bir kez daha bir kez daha anladım, kafama dank etti. Sanki bilmiyormuşum gibi.
Neticede kişisel işlerden dolayı çarşı pazar dışında evden dışarı adımımızı atamadık. İşler bitmeye yüz tutar gibi olunca, yukarıda fotoğrafını gördüğünüz Gazeteci Çocuk her zaman gittiğimiz sinemaya gelince, "eee napak, gidek bari?" dedik. Böyle "eee gidek midek" dememizin sebebi, filmin konusunun gerilim macera olmasından kaynaklanıyordu. Bu günlerde bizim ruh haline göre izlenecek en son film, ama olsun. 
Allahım ne filmdi o öyle? Gerçek bir olaydan esinlenerek senaryosu yazılmış, gerçek bir yeraltı ve macera film. Kötüydü kötüüüü. Hayır o anlamda değil. Oyunculuk, çekimler, yönetmen iyiydi de, filmin konusu kötüydü.Bazı sahneler midemiz alt üst oldu. Karnım aç olduğu halde yiyecek hal falan kalmadı. Özellikle timsahların iç organlarının çıkarıldığı sahneler. 


Sinemaya gitmişken, orada fotoğraf da çektik. Ortam kırsal olduğundan ağaçlar, otlar falan var ve mis gibi kokuyor. Şu yukarıda gördüğünüz ot da, edeb otu. Annem ben çocukken göstermişti bu otu bana. Çocukluğumun üzerinden bin yıllar geçmiş olmasa da, o zamanlar ortasında siyah bir karaltı vardı. Annem "bak bu edeb otu, eskiden bu siyahlık daha büyüktü ve şimdi gittikçe küçüldü. İşte insanlar da ar, namus da bu kadar kaldı. Gün gelecek bu da kaybolacak" demişti. Geçen gün görüp de otta siyahlığın da kaybolduğunu görünce hiç şaşırmadım. İnsanlar öyle bir ahlaksız hale gelmiş ki, akı kara, karayı ak gösteriyor. İnsanları en kolay vurdukları yerden, dinden imandan bahsedip, her türlü zalimliği yapıyorlar. Sinir minir kalmadı artık. 


Neyse... Bu da böyle bi foto işte. Komik mi? Evet komik. Fotoşopsuz falan. Kağıt gibi bi yüz ve öne gelmiş çay ve gözlük. Sanki çay ya da gözlük reklamı yaparmış gibi.


Bu da yukarıdaki fotonun çekildiği Urla'da gittiğimiz plaj kafe. Bu sene daha güzelleşmiş bence. 


Hastasıyım, hastasıyım. Ayfer Tunç'un romanlarının hastasıyım. Bir Deliler Evinin YALAN YANLIŞ Anlatılan Kısa Tarihi. Kısa tarihi dediğine bakmayın siz. 450 sayfa mı ne? Romanda 40 ya da daha fazla karakter var. Sonuna doğru hepsi de birbiriyle çakışıyor. Dahası elinizden bırakamıyorsunuz. Bu kadının beyni sıkı çalışıyor hakikaten de. Hani akşam üstü havanın hem karanlık hem de aydınlık gibi olduğu o yanıltıcı zaman var ya, o zaman da "gözüküyor yahu kelimeler oku, oku" dedim ve gözüm de iki gün arpacık çıkacak gibi ağrıdı. Neyse bugün geçti Bu da sana ders olsun mu? Olsun, olsun...


Urla'nın manzarası. Az da olsa sörf yapanlar var.



Alman milli içeceğini içmemek olur mu? Asla. Hangi çılgın karışırmış, aklına pardon akılsızlığına şaşarım. SANA NE LANNNN!


Burası da Urla içinde güzel bir manav. Her ne kadar manavların fotosunu çekmeyi sevsem de, asıl ilgi alanım pazarlardır.
Şimdilik bu kadar. Bugünlerde pek bi yazasım yok. Neyi yazacam ki? Yazacak şey kaldı mı? Ha? Belki öykü falan yazarım diyorum. Mizah türünden. Çünkü yazarken önce kendimi eğlendiriyorum. Ve bu da bana çok iyi geloorrr efenim :)

4 yorum:

gzlşeylerrehberi dedi ki...

Ayfer Tunç'un "bir maniniz yoksa...." sını okumuştum, çocukluk ya da gençlik yıllarını 70 lerde Marmara bölgesinde geçirenlerin ortak hatırlarını yazmış,"optalidon" ilacı, bakkladan yarım kilo yoğurt falan.Güzeldi.

Nerde Trak Orda Bırak dedi ki...

Kapak Kızı sonra da Yeşil Gece Perisini tavsiye ederim. İkisi birbirinin tamamı romanlar ve çok güzel ve sürükleyici. Bir Maninizi ben de okumuştum ve hoşuma da gitmişti. Güzel yazıyor :)

Unknown dedi ki...

Okumak için Urla'ya gelebilirim. İzmir Yük. Tek. Enstitüsüne.
Benim gibi deli, yerinde duramayan bir insan yaşabilir mi acep orada?
Kafamı karıştırıyor da :)

Nerde Trak Orda Bırak dedi ki...

Üniv. olarak iyi olabilir ama epey mi epey sıkıcı bir bölge olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. İyi düşünün bence :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...