8 Mayıs 2014 Perşembe

Taner Abi'me

Taner Abim benim, Milliyet Blog sayesinde tanıştığım dostum, abim. Bu kadar iyi, mert yürekli bir insan olur mu? Oluyormuş. Bütün iyi olan insanlar gibi erkenden gittin. Milliyet Bloga iyi ki girmişim, iyi ki senin gibi değerli, iyi yürekli, mert insanı tanımışım. Sadece seni tanımak için bile orada bulunduğuma şükrettim.
Hala bu satırları yazarken senin bu dünyadan gittiğine inanamıyorum. Hastalığını hep atlatacağına inandım, içimde hep umut vardı, tedavin belki uzun sürecek ama atlatacaksın diye düşünüyordum. 
Ah abim, bir kere karşılaşamadık seninle, oturup bir bardak çay içemedik. Keşke geçtiğimiz yaz İstanbul'a gelseydim benim dost abim. Birbirimizi görmesek de çok sevdim seni. İyi ki sesini duydum, iyi ki telefonda az da olsa görüştük abim. O konuşmaların hiç kulağımdan gitmeyecek. 
Boğazım düğüm düğüm, bir gün bu satırları yazacağım hiç aklıma gelmezdi. Sen hayatını dolu dolu yaşamış, aklına, zekana, en önemlisi de yüreğine gıpta ettiğim bir insandın. Hayatım boyunca tanıdığım insanların en hasıydın. Gerçekten insandın Taner Abim. Neredesin artık, nerelerdesin? 
Evvelsi gün telefonuma mesaj çektiğinde öyle sevinmiştim ki, içim daha umutlanmıştı. İyileşecek, iyileşecek dedim içimden. Ama olmadı. Senin gibi bir insanı tanıdığım için mutlu ama bir kere bile göremeden kaybettiğim için bir o kadar da üzgünüm. İnsanlara özellikle çocuklara olan sevgin şefkatin gerçekliğin beni şaşırtıyordu kimi zaman. Sen iyiler iyisi dosttun. 
Senin için böyle geçmişten bahseder gibi bahsetmek öyle zor ki, sanki masal gibi. Sanki dünyaya dokundun ve geçtin. Taner Abim benim. Seni hiç bir zaman unutmayacağım, konuşmalarını, sevgini, yüreğini, dostluğunu. Senin bunca iyiliğine karşın gittiğin yerde çok iyi olduğuna inanıyorum. Taner Abimsin benim.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...