İnsan sesleri yok burada
bir kuş gibi süzülüyorum,
mavi karanlığa.
Seviyorum; sevdikçe
seviyor,
ne ağaca, ne buluta benziyor.
Unuttum
hayatın kara deliklerini,
unuttum kendimi
yoğum.
Yokluğum;mutluluk, huzur
bedenim yok artık
ölüm
böyle olmalı; hafif, uçucu
uçmak…
Martı pike yapıyor
Kulaç atıyorum,
hiçliğe
hiçleştikçe
benliğime yürüyorum
yürüdükçe, mutluluk
su oldum suyun içinde
şeffaf,
yokluğum; varlığım
sonsuz mutluluk
duyduğum farklı bir ses
sesim, suyum, yosunum, bulutum, yıldızım…
hiçim
hiçliğim; yokluğum
yokluğum gittikçe büyüyen ruhum…
21 haziran 2010 - Çeşmealtı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder