6 Aralık 2015 Pazar

Kıskanmak & Nahit Sırrı Örik


Nahit Sırrı Örik'in, "Kıskanmak" isimli romanındaki, Seniha karakteri, günümüzde yaşasaydı, aynı ruh hali içersinde olur muydu? Olmazdı kuşkusuz!
Seniha'nın şanssızlığı, kadın ve biraz çirkinimsi olmasından kaynaklanıyor. Hele karşısında, kardeşten çok rakibi durumuna gelen, "Halit" karakterindeki ağbisi, erkek ve yakışıklı -yazara göre güzel- olması nedeniyle, ağbisinin, ailesinin biriciği olup, Seniha'nın adeta köşkün beslemesi gibi muamele görmesine neden oluyor.
Bu yüzden de, Seniha, kendine güvenini yitirip, daha da bakımsızlaşıp, karanlıklaşan ruhunun, dışa yansıması olarak, aşırı derecede ciddi, hayattan zevk almayan fakat buna rağmen -babasının paşa olmasına ve Göztepe köşklerinden birinde yaşamalarına, genel halk baz alındığında, daha çok maddi imkanlara ve daha enetelektüel olması düşünülen bir ailenin içinde doğmasına rağmen- kadın ve üstelik çirkin olmanın cezası kendi ailesi tarafından veriliyor: Bir okula gidemiyor, dolayısıyla da diploma sahibi olamıyor. Bu da anne babasını ve varsıl durumlarını kaybettikten sonra, ağbisi Halit'e bağımlı yaşamasına neden oluyor.
Nasıl bir aileyse diyeceğim çocuğunu çirkin ve kadın olduğu için hayattan soğutuyor, düğün yapmamak için evlenilmesine bir şekilde mani olunuyor. Tamam, biliyorum, günümüzde, bundan daha da kötü örnekler çok var. Varsıl ve okumuş yazmış bir aileden, kızlarına karşı takınılan tutum karşısında insan sinirlenmeden edemiyor.
Fedakarlıklar hep Seniha'ya, hovardalık ve sorumsuzluklar hep Halit'e doğuştan verilmiş; birine ceza diğerine ödül gibi. Ama sonuçta Halit'e de ceza durumuna düşüyor, bu adaletsizlik. Sonuçta fedakarlıkların sürekli hale gelmesi, Seniha'nın görevi oluyor doğal sürecinde! Halit evin beyi, Seniha ise evin vekilharcı ya da kahyası konumuna geliyor.
Halit, karakterine o kadar sorumsuzluk ve ego yüklemesi yapılıyor ki, sonunda bencilin bayrak taşıyanı olup çıkıyor. İlerlemiş yaşına kadar eğlence yerlerinde gününü gün , -gecesini gece- ediyor. Sonra gün geliyor "eee hadi evleneyim bari" diyor. Evlendiği kadın da aradığı özellik, güzellik oluyor. (Çok maddeci, maneviyattan bihaber) Evleniyor da; karısına karşı sevgi dolu olmayı bırak, duyarlı bile değil. Bildiğin odunun teki. Kadın da, kocasını aldatıyor falan. (Madam Bovary misali.)
Benim derdim Seniha: Seniha, bu iki maddeci karakterle birlikte yaşamak zorunda kalıyor. Okumaya, öğrenmeye açık ve entelektüel bir insan ve kendi çabası ile Fransızca öğreniyor.
Günümüzde olsa Seniha, ne yapar eder, okur, diploma sahibi olur, Kpss ye girer, yıllarca atanamasa bile, sonunda bir mesleği olur, ağbisini ve karısını bu kadar kafaya takmaz, onlardan ayrılır kendi hayatını, kendi düzenini -evlenir ya da evlenmez- kurardı. -Bunu romanın sonunda gerçekleştiriyor ama komplekslerinden arınamıyor. Aklı hep ağbisinde.-  Ayrıca çirkinlik diye bir kavramın olmadığını, beğenmediği bir yeri varsa da, istese estetik ameliyat olur, kendine bakar, daha iyi kıyafetler giyer, bütün bunlar da kendine güvenini sağlardı. Ve bunun sonucunda da kendi hayatını yaşardı.
Günümüz, günümüz diyorum, bu kadar kadına karşı -kadının kadına karşı bile- psikolojik ve fiziksel olarak şiddetin olduğu zamanımızda, Nahit Sırrı Örik nasıl bir roman yazardı bilemiyorum... Her biçimde insanın özel hayatına ve gerçek anlamda tecavüzlerin, şiddetin olduğu hiç bir cezasının olmadığı günümüzdeki, N.S.Örik'in yazacağı romanın özü kıskançlıkla birlikte yoğun bir dram düşerdi kadına yine zamanımızın yansıması olarak...

Not: Bu romanı Zeki Demirkubuz filme uyarlamış, Nergis Öztürk'de çok başarılı canlandırmıştı. Yukarıdaki fotoğraf filmden bir kare. Romanı okurken, hep N. Öztürk'ün ses tonuyla okudum ve çok beğendim.

2 yorum:

RABİA SERTELİ dedi ki...

Romancılara çok şey borçluyuz. Onlar olmasaydı hiçbir şeyleri öğrenemeyecektik. Bu günkü yazarlar da eskideki olayları yazıyorlar ama bilhassa kendi zamanını yazanlara daha çok güveniyorum. Nahit Sırrı Örik'in bu kitabında olduğu gibi. Paylaşım için teşekkürler...

Nerde Trak Orda Bırak dedi ki...

Doğru söylüyorsunuz, günümüzü anlatmak bir nevi tarihe not düşmek gibi... olayları, insanları edebi bir şekilde belgelemek. Teşekkür ederim yorumunuza, sevgiler...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...