4 Aralık 2013 Çarşamba

Kaptan Swing ve Arkadaşları



Hava güzel. Havanın güzel olması için güneşli ve sıcak olması gerekmiyor. Hava soğuk ve hatta karlı. Tam da evde sıkılmadan zaman geçirilecek bir gün. Böyle havalarda okumak daha da hoşuma gidiyor.
En azından “şimdi dışarıda olsaydım ne güzel gezerdim” diye içimden geçirmiyorum. Aklıma okuma demişken “Kaptan Swing ve arkadaşları” geldi. Bu çizgi roman çocukluğumda en sevdiğim kitaplardandı. Bununla birlikte eve Zagor, Tommiks, Teksas da girerdi. Ama yine de benim favorim Kaptan Swing’di. Belki Kaptan Swing hoş, yakışıklı ve cesur gelmişti, belki de Betty ile platonik aşkları çekici gelmişti. Sanırım tüm ekibin samimiyeti hoşuna gidiyordu.
Ama öğretmenlerimiz bu kitapları parmaklarını sallayarak “hıııı sakın o kaka kitapları okumayın” derdi. Ama babam hiç de öyle bir şeyden kaygılanmaz, Pazar günleri bir sürü gazeteyle birlikte bunlar da eve girerdi.
Bir ara basılmıyordu. Şimdi yine basılıyor. Ama henüz alıp okumadım.
Bir bakayım şu bizim wikipedia’dan dedim.Hikaye 1966 yılında Stüdyo EsseGesse tarafından yazılıp çizilmeye başlanmış. Her biri 64 sayfa 280 serüvenden oluşuyormuş.
Konusu
1773 yılında Kuzey Amerika lobileri, İngiltere Kralı’nın adıyla ortalıkta teör havası estiren İngiliz Birliklerine karşı ayaklanırlar. “Kırmızı Urbalılar'a” karşı kendi askeri birliklerini kurarlar. Bu askeri birliklerden birisi de Ontario Gölü kıyısındaki Ontarioi Kalesinde üstlenmiş bulunan Kaptan Swing’in yönetimindeki Ontario Kurtları’dır. Başında samur kürkünden şapkası, tabancası, kılıcıyla, bu dinamik, genç ve sempatik kahraman okuyucusunun gözdesidir. Benim de!....
Kaptan Swing’in Arkadaşları
Geveze ve şıpsevdi biri olan kel ve sakallı Mister Blöf, onun ayrılmaz parçası olan çelimsiz fakat sadık köpeği Puik, durmadan atalarından söz edip, kötü kehanetlerde bulunan Kızılderili şefi Gamlı Baykuş (ulu manitu!) Kaptan Swing’e gizli bir aşkla bağlı olan, kalenin yemek işlerine bakan güzel sarışın Betty, tek kollu kancalı denizci Ontario Gemisi’nin kaptanı Kanca’dır.
Bugünkü düşüncem
Yukarıdaki açıklama vikipedia ya ait. Peki ya şimdiki düşüncelerim. İstilacı Amerika, Kızılderililerin yerlerini yurtlarını işgal etmiş ve sonra da Kızılderililerin topunu birden vahşi, aptal, ateş suyu için yapmayacğı insanlar olarak belirtmişti. Çocukken Amerikalılar'ı çok matah insanlar, Kızılderili yerlilerini de aptal sanmıştık. Sonraki zamanlarda görecektik ki, Kızılderililer doğaya önem veren ve hiç de vahşi olmayan ve epey de bilge insanlar. Offf yine maalesef ki ABD nin işgalci hali ortaya çıkıyor. Barış için savaş yapan Amerika.Asıl vahşi olanının kim olduğu günümüz dünyasında, yereli yok edip küreselleşmeyi önümüze sunan ve bundan da kaçışın zor olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Küreselleşmeyi başlattı ve sanırım bu böyle devam edecek. Fakat bu da kendisine kalmayacak gibi görünüyor. Sanırım bu gidişle Çin dünyaya hakim olarak süper güç olacak. Abd de kendi kurduğu tuzağa düşerek en büyük yem olacak diye düşünüyorum.  
Çocuk düşüncelerim
Mr.Blöf ve Gamlı Baykuş sürekli didişirler, Gamlı Baykuş Puik’i “pire torbası” diye azarlardı.Ortamları savaştan çok samimi bir grup arkadaşlığı gibi gelirdi.
Bununla birlike bir de Zagor vardı, ama onu pek yabansı ve tarzanvari gelir pek de sevmezdim. Tommiks’de pek küçük gelirdi. Tommiks karakterindeki “köfteci baron” favori karakterimdi.
Bizim zamanımızın öğretmenleri niye bunları “tu kaka” ederlerdi, anlamam. İlla ki klasikleri mi okumalıydık? Hem hangi çocuk, çocukluğunda klasik okumak ister ki? Sokaklarda bağıra bağıra “dişan dişan ya da dekman dekman” yapmak varken.
Aman ben de şimdi size "valla erkek gibi kızdım, sokaklarda oğlanlarla oynardım” demeyeceğim. Çünkü öyle değildim. Ama içimdeki serüven ve macera arzusu bu kitapları bana okutuyordu.
İyi ki de okumuşum. Ne oldu? Yoksa okumasaydım, bu halimden bir adım daha mı öteye gidecektim? Hiç zannetmiyorum… Ama okumayı ve hayal kurmayı bana öğrettiği de bir gerçekkkk.
Babama sonsuz sevgilerimle. Onu çok seviyorum, öyle bir babam olduğu için.




Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...