17 Şubat 2015 Salı

Hayalleri olan bi genç kız vardı...


20 yaşında hayatının baharında bir insan vahşice öldürüldü. Bu satırları yazarken o kadar öfke, nefret, ve çaresizlik hisleriyle doluyum ki. Maalesef kanunlar böyle olduğu sürece ve kadını aşağılayan söylemler sürdükçe kadına karşı şiddet, taciz, cinayet, toplumdan uzaklaştırma, kadını cinsel obje ve sadece çocuk üreme makinası olarak görüldüğü sürece Özgecanlar son olmayacak. 
Bunu bilmenin çaresizliği ve cezasız kalması insanı kahrediyor. 
Özgecan'ı fırsat bilenler "idam" konusunu gündeme getiriyorlar. Ama şöyle de bi durum var ki, İran'da idam var ve tecavüzcüsünü öldüren kadını astılar! 
Kadına karşı şiddet,tecavüz,ölüm,aşağılanma,değersizleştirmeye karşı somut hiç bir şey konuşulmuyor ama her nedense idam gelsin diye bir çaba var.
Ayrıca her suç makinası istediği her işi yapabilecek mi? Bunun hiçbir takibi olmayacak mı? 15 ayrı suç işleyen bir suç makinası nasıl oluyor da dolmuşçuluk yapıyor? Dolmuşa ya da taksiye binerken bu adamda potansiyel suçlu mu değil mi diye düşünüyorum. Şöförler odası ne iş yapıyor?

Söylenecek çok şey var. Ördeğin tecavüze uğradığı ve sonrasında ördeğin kesildiği bi ülkede yaşıyoruz.

Bugün bir milletvekilinin karısı 6 yaşında tecavüze uğradığını söylüyor. Çok tecavüz, taciz var ama bunu yapan utanacağı yerde tecavüze, tacize uğrayan kadına utanç hissini yaşatılarak, bütün yaptıklarını sümen altında saklıyorlar. Böylece tecavüzleri, tacizleri sürekli devam ediyor. 

Bu iş sadece eğitimsiz dediğimiz kesimde de olmuyor. Açın ekşi sözlük, twitterı. İlişkilerini kadına "dm den yürüdüm, verdi vermedi," özellikle "kezban" diye niteledikleri kadına sürekli hakaret ediyorlar.

Bir kadını asla arkadaş olarak görmezler. Yatağa atılacak nesnedir kadınlar.

Kezban aşağı Kezban yukarı diyen erkeklerin hepsinin "Abazan Kazma Kazım" gözümde. 
"Erkeğin elinin kınası, kadının yüzünün karası" gibi atasözünün, şimdilerde ise "eğlenilecek kız, evlenilecek kız" diye Abazan Kazma Kazımlar tarafından ayırım yapıldığı bi ülkede yaşıyoruz.

Ekşi sözlükteki başlıkları okuduğumda gözlerime inanamıyorum. Bunlar güya kitap okuyan sonrasında yazan insanlar. pardon yaaa erkekler!!!
Pazartesi günü kadınların isyanını simgesi olarak herkes siyah giyinsin, en azından farkındalık yaratılsın dendi. Sabah giyindim ve çıktım, ilk gördüğüm genç kızın hiç umurunda olmadan kafasına göre giyindiğini görünce hadi duyarsızın teki dedim, ama olmadı diğerleri, diğerleri de umursamamıştı. İnsanlar felakete kendi başına geldiğinde mi ağlayıp sızlayacak? Dayanışma ruhu denen bişey yok. O kadar azdı ki, siyah giyenler.
Beşiktaş Çarşı grubu iyi niyetli olabilir, ki ben de onların takipçisiyim fakat çok naif bi düşünce paylaşıyorlar. Dolmuşta tek kalan kadın yalnız bırakılmayacak. Var mı böyle bi şey? Ne kadar pratiğe uyarlanabilir. Böyle bi uygulama yapacağına şöförlerin herhangi bi sabıkası var mı, neye göre şöför oluyor, şöför olmak için sadece araba kullanmak yeterli mi? Bunların yürürlüğe girmesi için çaba göstersene.
Sokağa çıktığnızda görüyorsunuz hayat olanca hızında ve hoyratlığında devam ediyor. Kimse kimseyi iplemiyor. Son kalan kadınıkoruyacakmış da, kadına tecavüz böyle önlenecek ha? İyi niyetinize saygı gösteriyorum ama saflığınız karşısında, bu kadar da olmaz demeden geçemiyorum.
Trt kanalı bugün ALmanya'da da kadına karşı şiddetin çok yüksek olduğunu söylüyor. Kanunların yetersizliğini ALmanya'da oluyor diye aklama telaşında olduğu o kadar açık ki. Aklıma gelmedi de değil, Almanya'da şiddet gören kadınlar TC vatandaşı insanlar olabilir mi diye? Yüzde 70 böyle olduğunu düşünüyorum.
Her gün kocasından ya da ailesindeki herhangi bir erkektenşiddet gören kadınlar, ölenler, dövülenler, taciz, tecavüz. Bitmedi bitmedi. Sürekli arttı.
Moralim bozuk.Bu coğrafyada kadınların yeri yok, kadın bir insan değil artık araç halini aldı.
Yazıklar olsun...

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...