16 Ocak 2015 Cuma

Geri gelmez günler


Biraz önce kendimi bildim bileli orada olan, çok bilinen bir binanın başka bir yere taşınacağını, daha da büyüğü yapılacağını öğrendiğim an, yüreğimde inanamayacağım bi şekilde bi sızı hissettim.
Burası, bende anısı olan bi yer değil. Orada duran bildiğimiz, yolumun düşmesini istemediğim bi kamu binası. Sanki onun gidişiyle birlikte zamanın karşı koyulmaz hızlı akışı, daha da sürüklenir gibi oldu. Bilmiyorum, o gidince ve ben artık onu orada görmeyince herşeyin hızlı bi değişim içinde olduğunu, zamana ayak uyduramadığımı-zı, eskidiğimi-zi düşündüm.
O bina orada dursaydı, ben geri gelmez günlerin değişmediğini düşünüyor, garip bir huzur duyarak, belki de zamana yenilmediğimi düşünüyordum.
Sanki o binayı gördüğüm ilk zamanki ben hiç değişmemiş sadece bi dönüşüm içindeydim. Orası boş kalınca ne olacak?
Belki büyük umutlarla ya da büyük rantlarla bi avm falan olacak ve alakasız bi yer olduğu için, süresini çok kısa zamanda tamamlayıp, bina mirasyedi akrabaları tarafından hunharca kullanılmış, değeri verilmemiş bi yer olarak oradan her geçişimde yüreğimi sızlatacak.
Ama biliyorum ki, bu yürek sızısı; zaman, eskime, değer bilmemeye ben de kısa zamanda her şeye alıştığımız gibi alışacam ve zaman geçtikçe biraz önce hissettiğim duygularım nasırlanacak belki sadece yüreğime toğlu iğne batacak, sonra alışıcam, her zaman her şeye alıştığımız gibi.

2 yorum:

RABİA SERTELİ dedi ki...

Bu hissi hep yaşıyoruz. Yıllar önce bir nişan törenine katılmak için gittiğimiz düğün salonu benim okulumdu. Meğer, okulumu Öğretmen evi yapmışlar. O günkü, hayal kırıklığımı unutamam.

Nerde Trak Orda Bırak dedi ki...

Kentsel dönüşüm, duygularımızı, zihnimizi de kazıyor. Neden hiç bi şey aynı yerinde kalmaz bu ülkede, sürekli değişir anlaşılır gibi değil :(

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...